TÜMER DİYOR Kİ: MUTLU OLMAK O KADAR DA ZOR DEĞİLDİR. ÖNEMLİ OLAN UYGULAMAKTIR.

çiçekler

TÜMER DİYOR Kİ:

Sevgili okurlar, hep siyasetten veya ülkenin sorunlarından bahsederek canımızı sıkmak yerine bugün sizlere MUTLU OLMAK İÇİN ne yapmak gerektiği hususunda Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın yazmış olduğu yazıyı sizlere aynen aktarıyorum. Biz de parantez içinde yorumlarımızı ekledik.

DOĞA SEVERLER KULÜBÜ tarafından yayınlanmış ve bana da watsap’tan gönderildi.

MUTLU OLMAK İÇİN

  1. Bol su için. (Biliyorsunuz vücudumuzun en önemli ihtiyacı su dur. Su dünyaya da hayat verir. Bu nedenle herkes kilosuna göre su içmelidir.)
  2. Kahvaltıda çok, öğle yemeğinde orta, akşam yemeğinde az yiyin. (Hatta bazı uzmanlar, günde iki öğün yemeyi tavsiye ediyorlar. Akşam gerçekten az yemenin çok yararı var. Nedeni ise herkesin bildiği gibi Akşamları hareket etmiyoruz, oturuyoruz, vücut yediklerini zor hazmediyor.)
  3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok, fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin. (Çok doğru söylemiş hoca. Doğru da, ağaçlar’da ilaçlanıyor, bitkiler de ilaçlanıyor, doğal besinlerle beslenmek elbette çok faydalı. Bulabilirsek. Ancak, mümkün olduğunca fabrikalarda üretilen yiyeceklerden uzak durmak gerek.)
  4. Hiçbir şeyi içinize atmayın. (Ah bunu yapabilsek, maalesef herkesin huy ve karakteri ayrı ayrı. Biraz vurdumduymaz olunsa, her şeyi dert edinmesek, elbette daha mutlu oluruz.)
  5. İbadet ve dua için zaman ayırın. (Bu da çok önemli. İnsan yalnız ve ıssız bir yerde, odada Tanrı ile baş başa kalırsa, içinden geldiği gibi dua ederse, ruhunu temizlemiş olur, sakinleşebilir.)
  6. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun. Tefekkür edin. (Zor bir iş değil. Evdeki çocuklardan, eşinizden, vakit bulursanız, sessiz bir yere geçip, on dakika da olsa, oturup, gözlerinizi yumup, o günkü gününüzde neler yaptığınızı düşünerek, iç dünyanızla hesaplaşmak güzeldir. Tefekkür etmek ne demektir: İnsan kendi yaratılışına bakarak, Allah’ı ve onun yarattıklarını düşünmek.)
  7. Düzenli uyuyun. ( Bakın bu çok önemli. Biliyorsunuz Vehbi Koç bu uyumaya çok dikkat ederdi. Her gün öğleden sonra da bir şekerleme yaparmış. Bir de en önemlisi gece en geç saat 12.00 de yatağa yatmak ve uykuya dalmak çok önemli. Saat gece 01.00 de Melatonin, mutluluk hormonu yayılıyor. Bu saatte uyumak gerek.Herkesin en az 7-8 saat uyku uyumasında çok yarar olduğu uzmanlarca da söylenmektedir.)
  8. Her gün 10-30 dakika yürüyüş yapın ve yürürken gülümseyin. (Bunu zaten hemen hemen herkes yapıyor. Otobüse, metroya binmeye giderken, alış veriş yapmaya giderken, işe giderken yürüyoruz. Yürürken, yüzünüzde tebessüm olsun, hatta karşınızdakilere gülerek selam verin, ne güzel olur. Bunu herkes yapabilse, gerçekten mutluluk yayılır etrafa.) Yapabilir miyiz? Bundan sonra yapmaya çalışalım, bakalım nelere şahit olacağız.
  9. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Onların seyahatinin nasıl olduğuna dair hiçbir fikriniz yok. (Herkesin hayatı kendisine aittir. Siz kendi yaşantınıza bakın. Kendinizi başkaları ile kıyaslamayın. )
  10. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi şu an için harcayın, nefes aldığınız her anın kıymetini bilin, keyfine varın. (Doğru söylemiş hoca. Olumsuz düşünceler insanı mutsuz eder, olumsuzluğa iter. Biraz Polyanacılık oynayın, her şeyi pozitif görün, bardağın boş tarafını değil, dolu tarafına bakmak gerek. Bir dakika sonra hayatımızın ne olacağı belli değil. Bu nedenle her anın kıymetini bilmek gerek. )
  11. Sadeliğin güzelliğini keşfedin. (Yani yaşamınızı sadeleştirin. Ne kadar sade olursa, o kadar çabuk güzelliği keşfetmek mümkün.)
  12. Hayatı çok da ciddiye almayın. Fani olduğunuzu unutmayın. (Evet bu dünya’ya geldik ve gideceğiz. Ebedi yaşamamız mümkün değil, bu nedenle siz dünyanın kahrını çekene kadar, bırakın dünya sizin kahrınızı çeksin. )
  13. Kıymetli enerjinizi başkaları hakkında konuşarak boşa harcamayın. (yani dedikodu yaparak, boş boş konuşarak, enerjinizi harcamayın. Başkalarından size ne, o doğru yapmış veya yanlış yapmış size ne. Siz kendinize bakın. Başkaları yüzünden enerjinizi boş yere heba etmeyin.)
  14. Su-i zandan kaçının. (Yani başkaları hakkında kötü düşünmeyin, iftira atmayın, bili sahibi olmadan yorumlar yapıp, başkaları hakkında fikir yürütmeyin)
  15. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan her şeye zaten sahipsiniz. (İnsanın içini kemiren en kötü şey, kıskançlıktır. Bir de karşınızdakini çekememezliktir. Onun varda benim neden yok. O benden güzel. O benden daha iyi yaşıyor. O benden daha şanslı. Bunları bırakın, herkesin kendine göre bir yaşamı ve yetişme tarzı vardır. Siz elinizdeki ile mutlu olmaya çalışın. Zamanınızı boşa harcamayın.)
  16. Geçmiş meseleleri unutun. Kişilerin geçmiş hatalarını hatırlatmayın. Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar. (Geçmiş geçmişte kalmıştır. Unutun gitsin. Herkesin bir hatası olabilir, ikide bir onu karşınızdakine hatırlatırsanız, o da size bazı şeyler söyler, böylece canınız sıkılır ve mutsuz olursunuz. Bu nedenle, geçmişi unutun, geleceğe bakın.)
  17. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin. ( Kin ve nefret çok kötü duygulardır. Devamlı sizin beyninizi meşgul eder. Bu da sizin mutsuz olmanıza sebep olur. Kimseye kin de beslemeyin, nefret de etmeyin. O kişiyi hayatınızdan çıkarın, ya da uzaklaşın.)
  18. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın. (Geçmiş geçmişte kalmıştır. Geçmişte yaşadığın o günün koşullarına göre olmuştur. Bu nedenle geçmişinizle barışık olun, geleceğe bakın.)
  19. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır. (Evet, hayat bir okuldur. Her gün bir şeyler öğrenirsiniz. Her yaşın kendisine göre bir özelliği vardır. Her olay size birşeyler öğretir. Ölünceye kadar öğrenmek mecburiyetinde sinizdir. Her öğrendiğiniz bilgiyi ileriye taşırsanız, yanlış da yapmazsınız. Öğrenmeye devam edin.)
  20. Daha fazla gülümseyin ve pozitif olmaya çalışın. (Yüzünüzde tebessüm eksik olmaz ise, karşınızdakinin asık suratında da tebessüm yaratabilirsiniz. Gülmek insana mutluluk hormonu üretir ve sizin pozitif olmanızı sağlar.)
  21. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı fikirde olmasanız da anlaşın. ( Bu çok önemli, aynı fikir ve düşünceye yakın olmayan kişiler ile tartışmaya girmeyin. Baktınız ki karşınızdaki kişi sizi dinlemiyor, sizin görüş ve düşüncelerinize saygı göstermiyor, tamam, siz haklısınız deyin ve tartışmayı bitirin. Çünkü o sabit fikirli ise, eleştirilere ve gerçek fikirlere kapalı ise, o kişi ile tartışmanın hiçbir anlamı yoktur. Bilhassa siyasi olarak ayrı fikirde olanlarla bir de din konusunda mümkün olduğunca tartışmaya girmeyin. Siz bilimsel açıklamalar yapabiliyorsanız, bilimsel açıklamaları yapın, o düşünsün.)
  22. Ailenizi sık arayın. (Bu da çok önemli, artık elimizin altında telefon var. Görüntülü arayabilir, mesaj çekebilir, sık sık konuşabilirsiniz. Bunlar mümkün.)
  23. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin. Gülümseme, teşekkür, iltifat, yardım, destek, moral…vs.( Karşınızdakinin moralini bozucu şeyler değil, moral verici şeyler, en azından sözler söylemek bile yeterlidir. Kelimelerin gücünü kullanın güzel cümleler ve ifadeler ile karşınızdakini mutlu etmeye çalışın. O zaman sizde mutlu olacaksınız.)
  24. Herkesi her şey için affedin. (Bu zor olan bir şey ama, yapmaya çalışın, herkesi, her şeyi affedin, kendi yaşamınıza bakın.)
  25. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin. (Ne kadar güzel bir şey. 70 yaşın üzerindekiler tecrübe sahibi olmuşlardır. Onlardan birşeyler öğrenebilirsin. 6 Yaşından küçükler ise saf ve temizdirler. Onlar la ilgilenmek insana ayrı bir mutluluk verir. Çocukları sevmek, onlarla haşir neşir olmak kadar güzel bir şey yoktur. Tabiatı sevin, doğayı sevin, çocukları sevin. Büyüklere de saygılı olun.)
  26. Her gün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız birine SELAM verin. (Bu kolay yapılacak bir şey. Deneyin ve bakın çok güzel tepkiler alacaksınız. Tabii bu gülümsemelerde dikkat edin. Metro’da veya otobüste, ya da dolmuşta oturuyorsunuz. Karşınızda bir bayan var, siz ona gülüm serseniz, o yanlış anlayabilir. Aman buna da dikkat edin.)
  27. Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü ile ilgilenmeyin. ( Evet, bırakın kim sizin hakkınızda ne düşünürse düşünsün, siz kendinize bakın. Onların düşünceleri sizi hiç ilgilendirmesin. Herkes kendine baksın, deyip geçin.)
  28. Doğru olanı yapın, yanlışlarınız için de pişman olmayın. Ne oluyorsa ya da olmuyorsa, hayrımıza olduğu içindir! ( Siz ne yaptı iseniz yaptınız. Doğru veya yanlış. Yapılmıştır. Sonradan pişman olmak işe yaramaz. Yaşanan yaşanmıştır, yapılan yapılmıştır. Bazen şer olan hayra, hayır olan şerre dönüşebilir. Onun için hayırlısı deyin. Öyle düşünün.)
  29. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan her şeyden uzak durmaya çalışın. (Bunlardan uzak durursanız, mutsuz olmazsınız. Size faydası yoksa, neşe vermiyor, üzüntü veriyorsa, bu kişilerden uzak durun. )
  30. ALLAH her şeyi iyileştirir, şu an fark etmesek de, yaşadığımız her şey iyiliğimiz içindir. (Bizleri yaratan, bizlerin kaderini de belirlemiştir. Bizlere akıl, fikir, duygu, düşünce vermiştir. Ancak, bu dünya da yaşamımız da neler olacağı, neler yaşayacağımız da belirlenmiştir. Biz sadece satrançtaki kurallar gibi o kuralları oynuyoruz. Bizim kötülüğümüz için değil, her şey iyiliğimiz içindir. Ancak biz bunu idrak edemez isek, onu kötüye yorumlarız ve böylece de huzursuz oluruz.)
  31. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir. Durumu kabullenin. (Zaman geçtikçe, kötü günler iyi günlere dönüşebilir. İyi günler de kötü günlere dönüşebilir. Durumu kabullenin, sabırlı olun, gelecek günlerin iyi olması için pozitif enerji ile düşünün. )
  32. Nasıl hissederseniz hissedin, kalkın, giyinin ve ortaya çıkın. Kendinizi eve kapatmayın. (Bu da çok önemli. Bazen insan yaşadığı bir olay nedeniyle, kendisini eve kapatır. Devamlı yaşadığı kötü şeyi düşünür. Bunu yapmayın, yaşanan yaşanmıştır, kalkın, giyinin, süslenin ve çıkın gezmeye. Kendinizi ne eve kapatın, ne içkiye verin, ne de olumsuz şeyler yapın. Yarınlar sizin için çok daha güzel günler olabilir. Onu düşünün ve pozitif enerji ile hareket edin. Kötü düşünceleri zihninizden çıkarın.)
  33. En iyisine henüz sıra gelmedi. (En iyi yaşam sizi bekliyor. Zaman gelecektir. Sağlığınıza dikkat edin, en önemlisi bu. Gelecek günler sizin için en iyi günler olabilir.)
  34. Sabah canlı olarak uyandığınız için Allah şükredin. (Evet, gece uykunuzda ölebilirsiniz. Bu nedenle bu sabah ta ben sağ salim uyandım, Allah’a şükürler demek ve bugünüm iyi geçsin diye dua etmek güzeldir. Akşam yatarken de, gene dua edin. Bu günü mü de kazasız, belasız geçirdim, akşam oldu, şimdi yatacağım, deyip, huzurlu bir şekilde uyumaya çalışın.)
  35. Maneviyatınız daima mutluluğunuzdur. Hislerinizi önemseyin. İnanın, dua edin, gerekeni yapın ve gerisini ilahi akışa bırakın… Vesselam, Eyvallah. Selametle Prof.Dr. Nevzat Tarhan. Demiş ve bunları yazmış. Biz de hocanın yazdıklarına kendi bilgi ve tecrübelerimiz ile yorumlar ekledik.

(Evet, manevi güç çok önemlidir. Ancak bu manevi gücü gidip de tarikatlardan, şeyhlerden, Şıhlardan almanıza gerek yok. Bilim ve İlim bilen herkes bu dünyanın ve kainatın bir güç tarafından yaratıldığını bilir. Bizleri yaratan ALLAH elbette bizlerin kötü olmasını istemeyecektir. ALLAH’A kendi bildiğin dualar ile dua eder, temiz bir kalp ile ve kimseye kötülük yapmadan yaşamaya çalışırsan, herşeyi olduğu gibi kabul eder, yarınlarının iyi olması için de mücadele edersen, her şeyi, her yaşamı, yaşadıklarını olumlu düşünür ve pozitif enerji ile yüklü olarak yaşarsan, kelimelerin gücünü kullanır, ağzınızdan kötü söz yerine güzel sözler söylenirse, bu dünya da mutlu olmak mümkün olabilir.

YAPMAK VEYA YAPMAMAK KİŞİNİN İRADESİNE BAĞLIDIR.

SEVGİYLE KALIN, HOŞCA KALIN.

Zekeriya TÜMER

15.07.2023

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *


Hakkımızda

Hayat çok uzun gibi gözükse de, uzun değil kısadır. Yaşam tecrübelerle olgunlaşır. Ülkemizin milli ve manevi değerlerine sahip çıkmak görevimiz olmalıdır. Ulusal milli birliğimize sahip çıkmalıyız. Bir toplumda dil, din, milli ve manevi değerler kaybolursa, o toplum dağılmaya ve yıkılıp yok olmaya mahkûm olur.


İLETİŞİM

BİZİ İSTEDİĞİNİZ ZAMAN ARAYIN