TÜMER DİYOR Kİ: Hangi insan haklarını kutlayacağız

images

Sevgili okurlar bugün 10 Aralık 2023.

Birey olarak bizlerin hakları varmış. Bu hakları kullanmamız için de bizlere hak tanınmış. Kullanabiliyor muyuz acaba?
2.ci dünya savaşından sonra dünyadaki devletler bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleşmişler ve dünya’da yaşayan insanlara birey olarak  hak verelim demişler.
Ne güzel düşünmüşler. Sonra da bir bildiri yayınlamışlar.
İnsan Hakları Bildirisi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından Haziran 1948’de hazırlanmış ve 10 Aralık 1948’de Genel Kurulun Paris’te yapılan oturumunda kabul edilmiş.
Kağıt üzerinde alınan kararlar o kadar güzel oluyor ki, tamam diyorsun bundan sonra benim de haklarım var. Ben de kendimi savunabilirim.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu da her bireyin insan olması nedeniyle, kendisine özgü hakları var demiş.
Peki bizim insan olarak hangi haklarımız var, gelin bunlara bir göz atalım:
A- Yaşama Hakkı.
Ne güzel değil mi, bu hak hem de temel prensipler arasında yer almış. Her insana eşit şekilde yaşama hakkı verilmiş.  Kişi dokunulmazlığı da söz konusu. Bakın ne diyor beyanname, hiçbir insan başka insanın yaşam hakkını kısıtlayamaz. Kısıtladığı durumlarda kanunlar önünde suç işlemiş sayılır.
Güldürme beni. Adam karısını köle ve esir gibi görüyor. En ufak bir olayda, ya dövüyor, ya da öldürüyor.
Çalışan kişi patron kızınca işten çıkarılıyor, hakları verilmiyor.
Bizim ülkemizde kızıldığı zaman çok sertlikler uygulanabiliyor ve karşındakinin hakları çiğnenebiliyor. Haksızlık da etmeyelim, bir çok ülkelerde bunlar oluyor. Buyurun Amerika’da Zencilere halen baskı uygulanıyor. Polislerin davranışları gazete manşetlerini süslüyor.
Amerika dediğimiz ülke, kalkıp bir başka ülkeyi işgal edip, oradaki insanların tüm haklarını yok edebiliyor, ne hak kalıyor ne de hukuk.
Beyanname de söylenen hiçbir insan başkasının hakkını kısıtlayamaz diyor. Hiçbir Devlet, Hükümet, Tüzel kişiler, Kamu Yönetimleri kısıtlayamaz demiyor.
O halde Devletler ve yönetenler, aldıkları kanuni tedbirler ile bu insana verilen hakları kısıtlayabilir.  Kanunlar önünde de hiçbir suç işlemiş sayılmaz. Sayılıyor diyorsanız, buyurun hadi hakkınızı savunun!
B- İşkence ve Kötü Muamele Yasağı.
Güldürmeyin insanı, insanlara işkence ve kötü muamele kesinlikle yasak olarak kabul edilir, diyor. İnsan haklarının temel prensibi olarak insanca yaşayabilmek için işkence ve kötü muamele hakaret gibi unsurlar yasaklanmıştır. Gülelim mi ağlayalım mı? Şu an İsrail(in Filistin’lilere yaptıkları ortada. Bir çok ülkede insanlara öyle işkenceler ve kötü muameleler yapılıyor ki, zavallı insanların dünyaları kararıyor. Kağıt üzerinde yazmak ve kürsülerde söylemek kolay. Kulağa hoş gelen  güzel sözler. Ancak uygulamaya gelince yok.
C- Düşünce ve İfade Özgürlüğü.
Beyanname de yazılana bakalım. İnsanlar düşünce ve ifade özgürlüğüne sahipmişler. Sizce sahip mi? Düşüncelerinden ya da ifadelerinden ötürü hiçbir insan kötü muamele göremez. Düşünce ve ifade özgürlüğü insan haklarının temel prensipleri arasında yer almaktadır.
Ne güzel ifadeler. Uygulamaya bakalım, böyle mi? İnanalım mı!  Yazık uygulamalara baktığımız zaman, bu beyannamenin bir işe yaramadığını görüyoruz.
D-Din ve Vicdan Özgürlüğü:
Ne güzel yazmışlar. Her insan istediği dine inanmakta özgürdür. Dünyada bilindiği üzere birkaç din, ama değişik inançlar vardır. Bu konuda insanlar baskı altında kalabiliyorlar mı? Birey olarak istediğine inanır da insan, bazen öyle baskılara maruz kalıyorsun ki, sen benden değilsin, sen benim inandığıma inanmıyorsun, sen kafirsin de denebiliyor. Bu da tam istediği gibi insanlara uygulanmıyor. Uygulanıyor mu yoksa, sizler ne diyorsunuz?
İnsan haklarının temel bir hakkı olan din ve vicdan özgürlüğünden dolayı herkes istediği inanca sahip olabilir, denmektedir. Bunu birey olarak yapabiliyorlar, insanın iç dünyasına ne kadar baskı yapsanız da tam manası ile hükmedemezsiniz.
E- Özel Hayatın Gizliliği Hakkı:
Bakın Allah aşkına ne denmiş: Her insanın kendi özel bir özel hayatı bulunmaktadır. Kimse başkasının özel hayatına müdahale edemez. Başkasının özel hayatı ile ilgili bilgi toplayamaz. Özel hayat kişiye özeldir ve özel hayatı kişi gibi gizleyebilir.
Ben bir şey yazmak istemiyorum, kararı siz verin. Böyle bir gizlilik söz konusu mu? Teknolojinin geliştiği bir çağda yaşıyoruz. Valla herkesin ne özel hayatı kaldı, ne de gizliliği. İstenildiği zaman herkes her şeyi bilebiliyor.
Özel hayatların sosyal medyada, basında ifşa edilmesi üzerine hangi liderler görevlerinden oldu, hangi evlilikler yıkılmadı ki. Bunun yüzünden öldürmeler bile oldu.
Sosyal medyada zaten bazı özel yaşamlar da kendiliğinden sergilenmekte. Bir yerde yemek yersin, paylaşırsın, gezmeye gidersin paylaşırsın. Evindeki özel davranışları bile paylaşanlar oluyor. Özel mözel kalmadı. Bu hüküm de geçerliliğini yitirdi bence.
Zaten burada kimse kimsenin özel hayatına karışamaz diyor. Devlet karışamaz demiyor ki!. Devlet karışabilir. Kimse de devlete hesap soramaz.
F- Adil Yargılama Hakkı.
Bu hak en önemli insan haklarından bir tanesi imiş. Hiç kimseye bulunduğu zümre ve unvandan dolayı imtiyaz tanınmaz. Herkes Kanunlar önünde eşit sayılmalıdırlar. Her insan adil yargılanma hakkına sahiptir.
Dünyanın hangi ülkesinde bu uygulama var, bileniniz var mı?
Adli Yargılama olayı kişinin kişiyi yargılaması değildir. Devletin himayesinde yargılamalar yapılır. Yargılananlar suç isnat edilen kişilerdir. Burada eğer bir haksız tutum ve davranış olursa, o zaman bunu yapan devletin himayesindeki kişilerdir. Peki insan hakları beyannamesinde yazılanlar tam uygulanabiliyor mu? Uygulanmadığı taktirde kişi hakkını nerede arayabilecek? Yorumu sizlere bırakıyorum.
G- Mülkiyet Hakkı
Herkes mülkiyet edinme hakkına sahiptir deniliyor. Paran varsa elbette. Özel mülk edinmede de bir sınır bulunmamaktadır. Bu hakkı parası olanlar çok güzel kullanıyorlar. Herkes istediği gibi ve istediği kadar mülk edinebilir. Mülke sahip olan bir kişi mülkünü istediği gibi satabilir. Ne güzel bir hak. Paran varsa, dünyanın da zenginlerinden isen, dünyanın her yerinde mülkünü alabilirsin. Yalnız bazı mülklere devlet el koyabiliyor. Onlar müstesna. İstimlak denen bir hakkı da var devletin. Tabii devlet istimlak ettiğinde parasını da ödüyor mülk sahibine.
H- Seçme ve Seçilme Hakkı.
Herkes seçme ve seçilme hakkına sahiptir, diyor beyanname. Sizce öyle mi? Hak güzel, seçilme ve seçme hakkın var, nasıl kullanacaksın bu hakkını diye sormak geliyor insanın içinden. Parti tüzüklerine de bir bakmak gerek. Partilere üye olanlar haklarını hür iradeleri ile kullanabiliyorlar mı? Delege denen bir müessese var.
Dolayısıyla bir kişi seçme ve seçilme hakkını kullanarak ülke yönetebilir ve ülkenin önemli kademelerinde görev alabilirler. Bu hakkı kullananlar güzel bir şekilde seçiliyorlar, devletin kademelerine de yerleşip Devleti ve insanları yönetiyorlar.
Bireyler seçimlere katılabilir ve aday olabilir. Bir kişi istediği kişiyi de seçme hakkına sahiptir. Bundan dolayı insanlara zorlama yapılmaz, denmekte. Denmekte de, zorlama yapılmıyor da, algı operasyonları yapılıyor, insanlar kandırılıyor, veya ikna ediliyorlar istedikleri kişiye oy vermeleri sağlanabiliyor. En önemlisi de partiler seçilmesi gereken kişiyi listeye koyuyorlar, vatandaşa da sen bu kişiyi seçeceksin diyorlar. Eh birey de istemeye istemeye listedeki kişiyi seçiyor.
I- Evlilik Hakkı:
Evlilik hakkı insanın doğası gereği oluşan bir haktır, demişler. İnsanlar kadın ve erkek olarak yaratılmış. İkisi bir araya gelecekler ki, yeni bir insan dünyaya gelsin. Bu hak her bireyin hakkı olmalı diyor. Her insan istediği kişi ile evlenebilir diye devam etmişler. İşte bu biraz zor. Bizim Anadolu’da her insan her istediği ile evlenemiyor. Sevdiğin ile ise kolay kolay evlenemezsin. Gerçi evlilik bir kader olayıdır. İstemediğin kişi ile de evlenebilirsin. Allah’ın bir yazgısıdır. Her doğan kişinin kaderinde kiminle evleneceği yazılmıştır bence. Yasaların müsaade ettiği sürece bir insan istediği kişi ile evlenebilir. Eh evlenmek isteyen kişilerin durumları müsait ise, bir engel yoksa evlenebilirler. Değişik engeller de olabiliyor, çıkabiliyor. Bu devirde de evlenmek isteseler bile, kişiler masraftan kaçıyor ve evlenmekten vaz geçiyorlar. Gönül neler ister de, her istenilen olmuyor maalesef.
Haklar çok, o kadar çok hak var ki, bu hakların hepsi insanlara tam manası ile uygulansa, ortalık karışabilir de!!. Devletler bu nedenle bazı haklara sınır getirmiştir.
İnsan Hakları neler neler kapsıyor: Yaşama hakkı, beslenme ve barınma hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı, kanun önünde eşit olma hakkı, genel oy hakkı, protesto hakkı, sağlık hakkı, bilim ve kültür hakkı, seçme ve seçilme hakkı.
Yorumları ben sizlere bırakıyorum, bu hakların hangilerini dört dörtlük uygulanıyor ve kişiler kullanabiliyorlar.
Dünya genelinde ve ülkemizde durum belli!
Bu nedenle hadi gelin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününü kutlayalım, desem, siz bana neyi kutlayacağız, bizimle dalga mı geçiyorsunuz. dersiniz gibi me geliyor!
Ama ben gene de sizlerin 10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN, DİYORUM. 
Sağlıcakla kalın.
10.12.2023
Zekeriya Tümer

 

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *


Hakkımızda

Hayat çok uzun gibi gözükse de, uzun değil kısadır. Yaşam tecrübelerle olgunlaşır. Ülkemizin milli ve manevi değerlerine sahip çıkmak görevimiz olmalıdır. Ulusal milli birliğimize sahip çıkmalıyız. Bir toplumda dil, din, milli ve manevi değerler kaybolursa, o toplum dağılmaya ve yıkılıp yok olmaya mahkûm olur.


İLETİŞİM

BİZİ İSTEDİĞİNİZ ZAMAN ARAYIN