TÜMER DİYOR Kİ: BİZLER KAVGA DEĞİL, HAK, HUKUK, ADALET İSTİYORUZ.

Sevgili okurlar, seçim günü yaklaştıkça tedirginlik ve huzursuzluk gittikçe artmaktadır.

Ülkende yaşayan insanları iyi tahlil edebilir ve iyi inceleyebilirsek, onların bazı konularda nasıl davranış içerisine girebileceklerini tahmin edebilirsin.

Yılların tecrübesini yaşayan benim gibi insanlar da bazı tahminleri yapabiliyor.

11 ilin aniden korkunç bir depremle sarsılması ve neticede binlerce evin yıkılması, binlerce vatandaşımızın toprak altında kalarak can vermesinin, nasıl ve kimler tarafından yapılabileceğini de tahmin etmiştik.

Bu kırılmaya meyilli fay durup dururken kırılmadı. Kırdırıldı. Bu teknoloji maalesef bazı ülkelerde var.

Devletler kendi menfaatleri için bir başka ülkedeki insanların ölmesine hiç üzülmezler ve aldırmazlar.

Tarihte bunların örnekleri çoktur.

Ülkemiz üzerinde kara bulutlar devamlı dolaşmakta. Seçimler yaklaşırken, ortalığı karıştırmak için değişik taktikler yapılarak, halkı bir birine düşman ederek, sokaklara dökülmesini, iç kargaşanın çıkarılarak, buradan çıkar sağlama peşinde olan hem içte ve hem de dışta çıkarcılar olabilir.

İşte ilk örneği Erzurum’da İmamoğlu’na yapılan taşlı saldırı.

Daha öncede bu filmleri gördük.

Seçim ertelenebilir. Ertelensin. Neticede mutlaka seçim yapılmak zorunda. Bir ülkede Demokrasi var ise, seçim yapılır, sandıktan kim çıkarsa o iktidar olur. Halka iyi hizmet eden, iktidarını sürdürür,  iyi hizmet veremeyen, bir sonraki  seçimde gene halkın oyları ile iktidardan iner.

Ben beni tanıdığım günden bu yana kimler geldi kimler gitti. Bir sürü iktidar gördüm. Bir sürü lider gördüm. Şimdi çoğu yok. Rahmetli oldular. Kimseye bu dünya baki değil, bir gün gelecek son  bulacaktır insanın yaşamı.

Hırslar, ihtiraslar, insanları mahveder. Bunlardan vazgeçilmelidir.

Ülkemiz üzerinde emperyalist güçler tarafından devamlı planlar yapılmaktadır. Bunları da görmemiz gerek. Devletimizin bunları çok iyi de bildiğine eminim. Bu nedenle bizler siyasi düşünceler yüzünden ayrış mamalıyız. Kimi seversen, kimi benimsersen, gidersin sandığa oyunu verirsin. Sandıktan da kim çıkarsa, kim kazanırsa, ona saygı gösterir görevi teslim edersin.

Vurma, kırma, kavga ile hiçbir kimse karlı çıkamaz.

Olan ülkemize, vatandaşa olur.

İnanın dostlar, ben 78 yaşına gelmiş bir arkadaşınızım. Bundan sonra huzur istiyorum. Sükunet istiyorum. Bu güzel ülkemde, borçsuz, dertsiz, yaşamak istiyorum. Kaç sene ömrümüz kaldı. Hiç rahat yüzü göremeyecek miyiz?

Siyasilere seslenmek istiyorum. Sakin olun, birbirinize kötü söz söylemeyin, halkı tahrik etmeyin, çocukları sokağa  dökmeyin. İnsanları birbirleri ile düşman haline getirmeyin. Hayırlısı ile seçimler olsun, sandıklar açılsın, kim kazanırsa halkın iradesi diyelim ve kazananı tebrik edelim.

İktidara gelen ülkeyi iyi idare edemez, kalkınmayı sağlayamaz, halkı mutlu edemez. Hak, Hukuk ve Adalet’ten uzaklaşırsa. Elbetteki bir sonraki seçimde halk olarak oyunu vermezsin, iktidarı değiştirirsin.

Halkın çoğunluğu hangi idareyi arzu ederse, diğer azınlıkta kalanlar da çoğunluğun istediğine razı olmak zorunda kalacaktır. Ancak, ana konu şu olmalıdır. Çoğunluk azınlığa baskı yapmamalı, azınlıkta çoğunluğa karşı düşman olmamalı. Her iki tarafta gene birlik ve beraberlik içerisinde yaşamaya devam etmeli. Birbirine karşı düşmanlık beslememeli. İktidarda olan kişilerde kendisine oy vermeyen, kendisine karşı olanlara da adaletli davranmalı, onların da haklarını, hukuklarını korumalı, onları işsiz, güçsüz, aç, susuz bırakmamalıdır.

Ben 33 senelik devlet memurluğumda, bana işi düşen kim olursa olsun, hiç bir zaman hiç bir şekilde ayırım yapmadım. Herkese eşit muamele ettim. Haklı olana hakkını yasa ne emrediyorsa verdim. Haksız olanı da yasa ne emrediyorsa, o şekilde uygulamayı yaptım.

Bizler, bundan sonra bu güzel ülkemde, huzurlu bir yaşam istiyoruz. Hak, Hukuk, Adalet istiyoruz. Dışa bağımlılıktan kurtulmak, üretimimiz artsın, sanayimiz gelişsin, ihracatımız artsın, ithalatımız azalsın, ülkemiz bolluk, bereketlik içerisinde kimseye boyun eğmeden, Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda ve izinde geçmişimize sahip, geleceğimizi daha iyi şekillendirerek yaşamak istiyoruz.

Gelecek günlerin daha beter karışmamasını, daha çok kargaşanın çıkmamasını arzu eder, sağlıklı bir seçim yapılarak, daha güzel günlerin  gelmesini arzu ederiz.