SİYASİ PARTİ KURMAK MI & FABRİKA KURMAK MI ?
Sizce hangisi daha karlı derseniz, hepimiz tabii ki Fabrika deriz.!
Maalesef yanlış biliyoruz.
Hiç de öyle değil.
Şimdi diyeceksiniz ki ne alaka! Alakası şudur: Fabrika kurmak için bir sermaye gerekli. Sonra Kalifiye personel gerek, yer kiralamak veya almak gerek. Şu gerek, bu gerek vs.
Üstelik işçisi ile uğraş, fabrikaya mal temin etmeye uğraş, ithalatla, ihracatla, devletle uğraş. Ekonomik sorunlarla uğraş. Bunun gibi bir yığın iş, bir o kadar da zahmetli iş.
Oysa parti kurmak o kadar da zahmetli değil. Heleki bir süre büyük partide görev almış iseniz. Birazcıkta paranız ve çevreniz var ise. Bir süre sonra mevcut partinden istifa et. Bir siyasi parti kur. Yanına popüler, medyatik, bir kaç isimde aldın mı işlem tamam.
Zaten şimdiki sistemde baraj problemi de kalmadı!
Şimdi diyeceksiniz ki; siyasiparti kurmanın karlı yanı neresi?
İşte en keyifli yanı burası.
Seçimler başlarken adayların başvuru süreci başlıyor. Siyasi partilerin belirlediği resmi başvuru ücreti belirleniyor.
Önce aday adaylar tercih ettikleri partilere açıklanan ücreti yatırıyor ve başvurusunu yapmış oluyor.
Buraya kadar her şey normal. Burada bir aday adayı bir de adaylık süreci var. Esas süreç bundan sonra başlıyor.
Aday adayları listelerde yer almak için zorlu bir mücadeleye başlıyorlar.
Bu aşamada Üç tip aday adayları var
Birincisi; sırf tarafım belli olsun diye büyük partilere Başvuru yapanlar var
Bunların hiç bir iddiası yok sadece safım belli olsun diyen tipler
İkinci tip ; listede herhangi bir yerde olsun da nerede olursa olsun önemi yok. İleri ki seçimler de veya yerel secimde encümen,il genel meclis üyeliği veya, çocuğu var ise onu işe koymak umudu ile başvurular
Üçüncü tip ; En iddialı tip.
Bu aday adayı varını yoğunu koyup,seçilecek listede yer almak için mücadele veren tiplerdir.
Bunların gözü dönmüş. Seçilecek listede yer almak, o kişi için çok önemli İşte tamda burada Ekonomik güç konuşuyor.. Safına katacağı kişilere bağış yapıyor Bunlar kim derseniz. İlçe Başkanlıklarına-il Başkanlıklarına
Genel merkeze ayrı,ayrı ödemeler yapılıyor.
Adına ne derseniz değin. Yardım deyin,bağış,deyin, partiye destek deyin ne derseniz deyin.
Kesenin ağzı açılıyor. Bu paralar ne ad altında ödeniyorsa, ödensin
Bu paralar niçin ödeniyor? Listede seçilecek sırayı almak için ödeniyor.
Üstelik bu olanlarda , gizli-saklı olan bir şeyde değil. Alenen olan şeylerdir. Yazık çok yazık!…
Parası çok olan aday adayının, doğru düzgün bir eğitimi var mı yok mu? Her hangi bir konuda ihtisası var mı,yok mu? Bunların hiç önemi yok .“Seçmenin sosyolojisine uygunluk mu” “Yoksa popülerlik mi”!
Kime göre neye göre milletvekili bilinmiyor. Bir tarafta yıllarca emek etmiş Bir vekil adayı var.
Diğer tarafta daha dün gelmiş partiye üye olmuş, hem çok popüler hem de çok parası var ise,
tercih bu kişiden yana kullanılıyor ve o yıllarca emek vermiş liyakat sahibi kişiler ise listenin dışında kalıyorlar.
Milletvekili adaylık süreci – Liyakat tercihi değil!
Parası çok olanın Seçimi yapılıyor.
Burada Bütün vekil adayları bunu yapıyor anlamına gelmesin, onları tenzih ediyorum.
Kendisine cürmüne bakmadan sadece parasının gücünü kullanarak, listelere giren adaylara diyorum.
Milletine faydalı mı olmak istiyorsun? O harcadığın parayla birçok insana iş,aş istihdam sağlarsın.
Bu iş vekilliğinden daha makbuldür.
“Siyaset Halka Adanmışlıktır” “Nasıl daha zengin olurum kapısı değil”.
Bu tip kişilerin Listelerde yer verilmesi, esas cevherleri, esas liyakatli kişiler, zengin para babalarının Gölgesinde Kalıyorlar.
Meclis de Olması gereken cevherler ,maalesef devre dışı kalıyor.
Yazık Çok Yazık…
Bir de Seçim Süreci var;
Milyarlarca para harcanıyor kime niye harcanıyor bilinmiyor.
Devlet Bu ödeneği derhal kesmeli.
Adaylardan madem onca para alınıyor, Devletten destek alamadan yapsınlar.
(destek almadan yapan partiler var – onlarda zaten adaylardan alıyorlar)
Hiç bir ideolojilerin yok sadece zenginliklerine zenginlik katmak için, Vekil olmak isteyenler var.
Vekillik bu değil. vekil; nasıl ki paran ile bir avukat tutarsın seni savunur. Seni temsil ediyor ise Milletvekili de o dur.
Tek fark birine para veriyorsun seni savunuyor,diğerine oyunu veriyorsun seni savunacağına inanıyorsun.
Oysa seçildikten sonra telefona bile çıkmıyor. İşte asıl ihanet budur!…
SENİN OYUNU DEĞİL SENİN GELECEĞİNİDE GASP ETMİŞ OLUYOR
Avukatları nasıl ki azlediyorsan, bu tip vekillerde derhal azledilmeli.
Bir Milletvekili hangi şehirden seçiliyor ise o şehirde yaşamalıdır.
Seçildikten sonra terk edilen bizler oluyoruz.
Kayyum atar gibi alakasız insanları o bölgeye Vekil adayı göndermek emri vakidir başka bir şey değil
Avrupa gezisinde bir seçim sürecine denk geldim
Bir çoğunuzda denk gelmişsiniz görmüşsünüzdür. Ne böğle şatafatlı afişler Ne seçim büroları
Ne seçim konvoyları hiçbir şey görmedim Çok şaşırdım şok oldum Orada yaşayan bir Türk Vatandaşına
Sordum; Seçim var dediniz kimse ortalarda yok. Dedi ki ;ne olmasını isterdin.
Dedim; Aday afişleri niye yok,seçim büroları niye yok
Sesini sonuna kadar açılmış desibeli yüksek ne söylediği belli olan müzikler yok
Şunu söyledi ; o değin sadece Türkiye de olur burası ALMANYA. Burada öğle boşa harcanacak para yok dedi.
Bir şey diyemedim sadece sustum.
Oysa Bizde seçim olunca kesenin ağzı sonuna kadar açılır. Bizden vergi adı altında alınan paraları,
partilere seçim ödeneği diye ödeniyor.
Dahada acı olanı şudur :afişler- bayraklar onca yapılan şeyler
Seçim bitince kocaman bir çöp yığınına dönüşüyor. Yazık çok yazık…..
SEÇTİĞİMİZ VEYA SEÇECEĞİMİZ İNSANLARI
ELİMİZİ CÜZDANIMIZA KOYARAK DEĞİL
VİCDANIMIZA KOYARAK SEÇMELİYİZ.
16.04.2023
BORA İZKÜBARLAS