Prof.Dr. Hilmi Özden: AYET AYET HADİS-HADİS ATATÜRK
AYET AYET HADİS
HADİS ATATÜRK
Ahlakına bakıp ibret alanda
İnsan nesli bugünlerde yalanda
Senin tavrın bize miras kalanda
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
Dürüstlüğün düşman ve dost bilirdi
Sayrı (1( imiş sağlar (2) imiş gelirdi
Savaşlarda bir kahraman belirdi
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
Beytülmal’e (3) Ömer (4) gibi hassastı
Mülk temeli adaleti esastı
Vatan için can-ı feda kısastı
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
Yasin yasın ruha dua okurdu
Enfüs (5) afak (6) hakkı dokurdu
İlim irfan tevhid içre yoğurdu
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
Yalan riya hayatında yok idi
Erdem, vefa yiğitlikse çok idi
Köylü kentli vatandaşlar tok idi
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
Gerçek hayata Kuran’dan baktı
Akılla yıllarca cehalet yaktı
Devrilmez sanılan hurafe yıktı
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
Halkı aydınlattı ilimle, fenle
Gösterdi insana Kuran’ı dinle
Müminlik olmazmış hırkayla yünle
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
Meşveret(7) gerekir devlet üzere
Milli egemenlikle ulü’ı emre (8)
Emanet verilir ehil ellere (9)
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
Ruhbanlıktır halifelik cendere
Örnek aldı daim Türklük göndere
Tuğrul Beydi laiklikti (10) öndere
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
Hoca olmak sarık değil dimağdır
Hurafeler insanlığa bir ağdır
Omuzda yük bilgisizlik, bin dağdır
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
Gösteriş sevmezdi sade Müslüman
Ülkede kalmadı sis ile duman
Kahi Oğuz idi Kahi de Kuman
Ayet ayet hadis hadis
Atatürk
HAKKINI TÜRK MİLLETİNE, İSLAM ALEMİNE VE İNSANLIĞA HELAL EYLESİN
[1] Sayrı: Hasta
[2] Sağlar: Sağlıklı
[3] Beytülmâle: Devlet Hazinesi
[4] Ömer: Hz. Ömer (RA)
[5] Enfüs: İç alem
[6] Afak: Dış alem
[7] Meşveret: Danışma, “Onları işleri kendi aralarında şûra(danışma-meşveret-) iledir” (Şura suresi/38. Ayet)
[9] Ulü’l emre: Devleti yönetenler, “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve SİZDEN OLAN ulu’l-emre (idarecilere) de”(Nisa/59.Ayet)
[10] “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder” (Nisa/58.Ayet)
[11] Mustafa Kemal Atatürk, laikliği örnek olarak Selçuklu Sultanı Tuğrul Beyden almıştır. Tuğrul Bey Bağdat’a girdikten sonra 23 Ocak 1058 tarihinde saltanatla din işlerini ayırmıştır. Laiklik Türk icadıdır. Cumhuriyet döneminde ise laiklik Türk Anayasasına 1937, Fransız Anayasasına ise 1946’da girmiştir (Sedat ŞENERMEN. 2017. Atatürk İslam ve Laiklik, Halifeliğin kaldırılması, Nergis Yayınları, İstanbul). Devletler Hukuku yazarlarından Belçikalı Ernest NYS “laiklik Turanlı bir kurumdur” demektedir(Hüsamettin ÜNSAL, Laiklik ve Atatürk’ün laiklik Politikası, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi Cilt V/Temmuz 1989/Sayı: 15, s.596).
Hilmi Özden-
21 Nisan 2022