Doç.Dr.Çetin Göksu ile TÜRK GÜNEŞ UYGARLIĞI’nın önemini konuştuk.

DOÇ.DR.ÇETİN GÖKSU İLE TÜRK GÜNEŞ UYGARLIĞI KONUSUNDA SÖYLEŞİ.

GÜNEŞ UYGARLIĞI BAŞLIYOR.

Doç.Dr.Çetin Göksu’nun son kitabı olan Atatürk ve Türk Güneş Uygarlığı kitabı çıktı.

Kitabı Doç.Dr.Çetin Göksu’dan 050540669 72 ye telefon ederek, veya internet’le sipariş verebilmek mümkün. İnternet adresi cetingog@gmail.com

-Z.Tümer: Sayın hocam, çok güzel bir kitap yazmışsınız. Bu aslında kitap değil, uygarlık projelerini anlatan bilimsel bir çalışma. Ben böyle anlıyorum. Kitabın içerisinde sizin yıllarca yaptığınız çalışmaların kısa kısa anlatımları var. Bugüne kadar sizlerle yaptığım sohbetlerde, sizin bu konuda çok bilimsel çalışmalarınızın olduğunu biliyorum. Gerçekten büyük liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de güneş uygarlığı konusunda çalışmaları olduğunu söylemektesiniz. Şimdi sizden şu konularda bilgi almak istiyorum.

-Dünyamızı sarsan felaketler peş peşe gelmektedir. Bu konuda Güneş Uygarlığı’nın önemi nedir?

-Ç.Göksu. Evet, Zekeriya bey ilk önce bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.  Doğru söylüyorsunuz, son yıllarda, dünyada artan felaketler, yeni bir uygarlık arayışını gündeme getirdi. İşte bu arayışın adı GÜNEŞ UYGARLIĞI’DIR.

-Z.Tümer: Sayın hocam, bu uygarlık projesi herhalde bütün dünyayı ilgilendiren bir proje, öyle mi?

-Ç.Göksu: Evet, Güneş Uygarlık Projesi, sadece Türkler için değil, tüm insanlık için geliştirilmiş, modern uygarlıktan farklı, daha ileri bir Uygarlık Projesidir.

-Z.Tümer: Konuyu biraz açar mısınız?

-Ç.Göksu: Bugün dünyada büyük bir bunalım yaşanmaktadır. Ardı arkası kesilmeyen kavgalar, savaşlar devam ediyor. Doğa sömürüsü had safhada, insanlar da, gelişen vahşi kapitalist sistemin çarkları arasına sıkışmış durumda. Kapitalist sistemin ürettiği kirlilik bir dünya sorunu haline geldi. İklimler değişti, küresel ısınmaya bağlı olarak, doğal felaketler yaygınlaştı. Can ve mal kayıpları ise tarihin en büyük sorunu haline geldi.  İklimler değişti, küresel ısınmaya bağlı olarak, doğal felaketler yaygınlaştı. Can ve mal kayıpları ise tarihin en büyük sorunu haline geldi.

-Z.Tümer: Bu gelişmelerin sonucu herhalde hiç iyi gözükmüyor?

-Ç.Göksu: Evet, bu gelişmeler, doğayı, doğa ile birlikte insanlığı bir felakete doğru sürüklüyor. Üstelik bu sürükleniş, geriye dönüşü olmayan bir sona doğru ilerliyor.

Şüphesiz ki bütün bu negatif gelişmelerin arkasında bir Uygarlık sorunu olduğunu gösteriyor. Doğayı kirletenin de, doğal felaketleri üreteninde, modern denilen, kapitalizme dayalı uygarlık biçimi olduğu biliniyor.

İşte bu zor ve tehlikeli duruma karşı tek çözümün, yeni bir uygarlık olduğu konusunda, giderek yaygınlaşan bir fikir birliği olduğu görülüyor.

• Z.Tümer: Sayın Hocam, kitabınızı incelediğimizde kitabın dünyayı sonu bilinmez bir felakete sürükleyen modern uygarlığa karşı, çözümlerin ne olduğunu, nasıl bir Uygarlık yaklaşımı gerektiğinin araştırıldığını ve somut çözümler getirdiğini. Güneş Uygarlığı modelini önerdiğini anlıyoruz.

• SAYIN HOCAM, BAŞTA ÜLKEMİZ OLMAK ÜZERE BÜTÜN DÜNYA’YA BİR MÜJDE VERECEKSİNİZ HERHALDE. BU MÜJDEYİ SİZDEN DUYMAK İSTİYORUZ.

• Ç.Göksu: Evet Tümer bey, biz bilim adamları olarak, çok iyi bir çalışma yapıyoruz. Ben yıllarca bu konuda çalıştım. Projeler ürettim, kitaplar yazdım. Arkadaşlarımla, yani bilim adamları ile birlikte Anadolu’yu ve dünyanın birçok ülkelerine gittik, incelemeler, araştırmalar yaptık.

• Dünyanın en büyük enerji kaynağı olan Güneş’ten tüm dünyanın yararlanması gerekirken, yararlanılmıyor. Biz müjdeyi veriyoruz, GÜNEŞ UYGARLIĞI BAŞLIYOR.

• Z.Tümer: Sayın Hocam, bu müjdeyi sizden duymak ve konuyu açıklamanızı rica edecem. Bu gerçekten çok önemli bir konu. İnsanlık için şart. Ülkemiz için mükemmel bir proje. İnşallah başta Devlet yöneticileri, 14 Mayıstan sonra kurulacak yeni hükümet kadroları, ve de iş adamlarımız bu konuda sizlerle temas kurarlar ve sizlerin yılların tecrübesini, projelerinizi değerlendirirler. Şimdi sizden bu konuda biraz daha açıklama bekliyoruz.

• Ç.Göksu: Çok doğru söylüyorsunuz, Aslında Güneş Uygarlığı bir anlamda başlamış görünüyor.

Nitekim 1990’larda Dünya devletleri Rio kentinde bir araya gelerek,  “iklim değişikliği sözleşmesi” yaptılar. Bu sözleşme, sonraki yıllarda, Kyoto, Paris vb anlaşmalarla devam etti. Bu anlaşmalara uyan devletler giderek ciddi önlemler almaya başladı.

Bu uluslararası anlaşmaların amacı, Küresel Isınmayı durdurmak, fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonları azaltmak, giderek yok etmektir. Başka bir deyişle iklim sözleşmesinin amacı Fosil yakıtlardan, petrolden, kömürden vazgeçmek ve Güneşe ve türevlerine dayalı doğal enerjilere geçmektir. Kirleten, tükenen enerjilere karşın, temiz ve doğal enerjiler kullanmaktır.

-Z.Tümer: Çetin bey, Dünya’da teknoloji devamlı gelişmektedir. Kullanılan enerjilerin çoğu, doğayı, çevreyi kirletmektedir. En büyük enerji kaynağı olan ve doğayı kirletmeyen Güneş’in enerjisinden bugüne kadar neden istifade edilmedi. Halen de tam manası ile istifade edilmemektedir. Kitabınızda yeni bir takım anlaşmalar imzalandığından bahsetmişsiniz. Bunların yararları olacak mı?

-Ç.Göksu: Evet, dünya devletleri tarafından imzalanan bu anlaşmalar, aslında bir devrim niteliğindedir ve fosil yakıtlar dayalı uygarlığın değişmesi ve Güneş Uygarlığına giden yolun açılması demektir.

Ancak, Dünya henüz bunun farkında değildir. Doğal enerjilere geçişi sadece bir enerji üretim sisteminde bir değişiklik olarak algılanmaktadır. Oysa, Enerji türünü değiştirmek aslında bu enerji türlerine bağlı, sanayileri, teknolojileri, giderek yaşam biçimlerini de değiştirmeyi zorunlu hale getirir. Başka bir deyişle, bugün uluslararası düzeyde verilen enerji türünde değişiklik kararları, Uygarlığı oluşturan bütün sistemleri değiştirecek, yeni bir uygarlığa, Güneş Uygarlığına giden yolu açacaktır.

-Z.Tümer: Peki bu yeni gelişen uygarlık, insanlığın kaderini etkiler mi sizce?

-Ç,Göksu: Evet, başka bir deyişle, yeni gelişen uygarlığın biçimi, bütün insanlığın gelecekte kaderini belirleyecektir. Bu nedenle, gelişmeyi tesadüflere, ya da kötü niyetli insanlara bırakmak, geçmişte olduğu gibi son derece tehlikeli sonuçlar doğuracaktır.

-Z.Tümer: Sayın hocam, peki bunun için nasıl hareket edilmesi gerek?

-Ç.Göksu: Aslında yapılacak iş gayet basittir. Planlı hareket etmek, bilimin öncülüğünde, halkın katılacağı topyekun bir kalkınma hareketini başlatmak. Planlı hareket, ortak bilincin gelişmesini, ortak aklın oluşmasını sağlar. Yanlış davranışlardan, yanlış gelişmelerden bizi korur. Daha etkili, daha hızlı sonuçlar almamızı sağlar.

Gelişen Güneş Uygarlığını, insanlık yararına yönlendirmek, ancak planlamanın sihirli yöntemleri ile mümkün olabilir. Katılımcı Planlama yöntemi ile hem halkçı, hem de bilimsel odaklı bir uygarlık projesini hayata geçirmek mümkün olacaktır.

-Z.Tümer: Sayın Hocam, siz yıllarca Güneş Uygarlığı konusunda çalışmalar yaptınız. Peki siz bu planlamayı yaptınız mı? Güneş Uygarlığı Başlıyor diyorsunuz, bu konuda çalışmalar tamamlandı mı?

-Ç.Göksu: Güneşe Giden Aydınlık Yol, Güneş Uygarlığını, İnsanlık yararına, doğru planlar yaparak, doğru teknojiler geliştirerek, doğru sistemler kurarak gerçekleştirmektir. Bizim çalışmalarımız tamamlanmıştır. Şimdi TÜRK GÜNEŞ UYGARLIĞI Vakfı’nın kurulması planlandı. Gerekli ön çalışmalar yapıldı. Bilim ekibi hazır. Biz hazırız. Vakfın kurulmasından sonra, yaptığımız projeler, teknolojinin de kullanılması ile yavaş yavaş hayata geçirilecektir. Bu konuda elbette bazı finans kaynaklarına ihtiyaç vardır. Devlet desteği şarttır. Dünya devletlerinden de bu projeye kaynak destekleri geleceğine eminiz. Çünkü kirlenen dünyanın temiz enerjiye ihtiyacı vardır. Biz hazırız. Bu hazırlığımızı hayata geçirmenin zamanı geldi de geçiyor. Biz bilim adamları olarak ülkemize ve insanlığa hizmet için hazırız.

-Z.Tümer: Çok teşekkür ederim Çetin bey. Atatürk ve Türk Güneş Uygarlığı kitabınızın herkes tarafından okunmasını isteriz.  Sizinle bu konuyu video çekimleri ve yapacağımız söyleşiler ile gündemde tutmak istiyoruz. Türk Güneş Uygarlığı Vakfı’nın kurulmasının çok yararlı olacağına eminiz.

Keşke, bazı kimselerde sizler gibi bu yaşta duyarlılığını korumuş olsa ve ülkemizin kalkınması için gereken çabayı gösterip, yeni genç kuşaklara daha temiz bir dünya bırakmak için mücadele etseler.

Bir daha ki söyleşimizde Güneş Uygarlığının özellikleri ile Anadolu Güneş Uygarlıkları konusunda bilgi vermenizi arzu etmekteyiz.