Doç.Dr.Çetin Göksu diyor ki: BÖLÜM: (A1) DÜNYAYI SARSAN FELAKETLER ve GÜNEŞ UYGARLIĞI
Son yıllarda, dünyada artan felaketler, yeni bir uygarlık arayışını gündeme getirdi, işte bu yeni arayışın adı Güneş Uygarlığıdır.
Güneş Uygarlık Projesi, sadece Türkler için değil, tüm insanlık için geliştirilmiş, modern uygarlıktan farklı, daha ileri bir Uygarlık Projesidir.
Bugün dünyada büyük bir bunalım yaşanmaktadır. Ardı arası kesilmeyen kavgalar, savaşlar devam ediyor, Doğa sömürüsü had safhada, insanlar da, gelişen vahşi kapitalist sistemin çarkları arasına sıkışmış durumda. Kapitalist sistemin ürettiği kirlilik bir dünya sorunu haline geldi. İklimler değişti, küresel ısınmaya bağlı olarak, doğal felaketler yaygınlaştı. Can ve mal kayıpları ise tarihin en büyük sorunu haline geldi.
Bütün bu gelişmeler, Doğayı, Doğa ile birlikte İnsanlığı bir felakete doğru sürüklüyor. Üstelik bu sürükleniş, geriye dönüşü olmayan bir sona doğru ilerliyor.
Şüphesiz ki bütün bu negatif gelişmelerin arkasında bir Uygarlık sorunu olduğunu gösteriyor. Doğayı kirletenin de, doğal felaketleri üreteninde, Modern denilen, kapitalizme dayalı uygarlık biçimi olduğu biliniyor.
İşte bu zor ve tehlikeli duruma karşı tek çözümün, yeni bir uygarlık olduğu konusunda, giderek yaygınlaşan bir fikir birliği olduğu görülüyor.
İşte bu kitap, dünyayı sonu bilinmez bir felakete sürükleyen modern uygarlığa karşı, çözümlerin ne olduğunu, nasıl bir Uygarlık yaklaşımı gerektiğini araştırıyor ve somut çözümler getiriyor. Güneş Uygarlığı modelini öneriyor.
GÜNEŞ UYGARLIĞI BAŞLIYOR
Aslında Güneş Uygarlığı bir anlamda başlamış görünüyor. Nitekim 1990″ larda Dünya devletleri Rio kentinde bir araya gelerek, “iklim değişikliği sözleşmesi” yaptılar. Bu sözleşme, sonraki yıllarda, Kyoto, Paris vb anlaşmalarla devam etti. Bu anlaşmalara uyan devletler giderek ciddi önlemler almaya başladı.
Bu uluslar arası anlaşmaların amacı, Küresel Isınmayı durdurmak, fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonları azaltmak, giderek yok etmektir. Başka bir deyişle iklim sözleşmesinin amacı Fosil yakıtlardan, petrolden, kömürden vazgeçmek ve Güneşe ve türevlerine dayalı doğal enerjilere geçmektir. Kirleten, tükenen enerjilere karşın, temiz ve doğal enerjiler kullanmaktır.
Dünya devletleri tarafından imzalanan bu anlaşmalar, aslında bir Devrim niteliğindedir ve fosil yakıtlar dayalı uygarlığın değişmesi ve Güneş Uygarlığına giden yolun açılması demektir.
Ancak Dünya henüz bunun ayırdında değildir. Doğal enerjilere geçişi, sadece bir enerji üretim sisteminde bir değişiklik olarak algılanmaktadır. Oysa, Enerji türünü değiştirmek aslında bu enerji türlerine bağlı, sanayileri, teknolojileri, giderek yaşam biçimlerini de değiştirmeyi zorunlu hale getirir. Başka bir deyişle, bugün uluslararası düzeyde verilen enerji türünde değişiklik kararları, Uygarlığı oluşturan bütün sistemleri değiştirecek, yeni bir uygarlığa, Güneş Uygarlığına giden yolu açacaktır .
Başka bir deyişle, yeni gelişen uygarlığın biçimi, bütün insanlığın gelecekte kaderini belirleyecektir. Bu nedenle, gelişmeyi tesadüflere, ya da kötü niyetli insanlara bırakmak, geçmişte olduğu gibi son derece tehlikeli sonuçlar doğuracaktır.
Aslında yapılacak iş gayet basittir. Planlı hareket etmek, bilimin öncülüğünde, halkın katılacağı topyekün bir kalkınma hareketini başlatmak. Planlı hareket, ortak bilincin gelişmesini, ortak aklın oluşmasını sağlar. Yanlış davranışlardan, yanlış gelişmelerden bizi korur. Daha etkili, daha hızlı sonuçlar almamızı sağlar.
Gelişen Güneş Uygarlığını, insanlık yararına yönlendirmek, ancak planlamanın sihirli yöntemleri ile mümkün olabilir. Katılımcı Planlama yöntemi ile hem halkçı, hem de bilimsel odaklı bir uygarlık projesini hayata geçirmek mümkün olacaktır.
Güneşe Giden Aydınlık Yol, Güneş Uygarlığını, İnsanlık yararına, doğru planlar yaparak, doğru teknolojiler geliştirerek, doğru sistemler kurarak gerçekleşecektir.
GÜNEŞ UYGARLIĞININ ÖZELLİKLERİ
Güneş Uygarlığı, geleceğin ufkunda bir GÜNEŞ gibi doğacak yeni bir Uygarlık Modelidir. Yenidir, Dünyada ki kötüye gidişi durdurmayı amaçlayan, insanlığa daha güzel yaşam imkanları sunan, temiz bir Uygarlık biçimidir.
Güneş Uygarlığını modern uygarlıktan ayıran en önemli özelliği, Modern uygarlıktan farklı olarak Güneşe dayalı bir Uygarlık olmasıdır. Uygarlığı oluşturan bütün sistemlerin, güneş ışınlarına uygun hale getirilmesidir..
Bilindiği gibi enerji, Uygarlığın temelini oluşturur. Uygarlık demek, üretim demektir, sağlıklı yaşam demektir. Herşey üretime, hayatta kalmaya ve sağlıklı yaşama göre düzenlenir. Bütün teknolojiler, enerjiyle çalışır, enerjiyle üretilir enerjiyle hareket eder. Bu nedenle Uygarlığın biçimi de enerjinin türüne göre şekillenir. Enerji demek hareket demektir. Enerji olmadan hareket edemez, gıda üretemez, günlük işlevleri yerine getiremeyiz.
Uygarlıklar kullanılan Enerji türüne göre şekillenir. Bugün modern Uygarlık, petrole dayalı bir uygarlıktır. Güneş Uygarlığı, Güneşi temel alarak gelişen uygarlıktır. Modern Uygarlık geçmişin, Güneş Uygarlığı geleceğin uygarlığıdır.
Güneş Uygarlığının temeli, Doğanın temel özellikleriyle ilgilidir. Çünkü Doğa, Güneş ışınları ile gelişmiş bir canlı sistemdir. Doğanın canlılığı, Güneş enerjisini kullandığı içindir. Doğa Güneş ışınları ile ortaya çıkan Güneş ışınları ile gelişen, Güneş ışınlarını her gün alarak yaşam sistemini sürdüren bir varlıktır.
İnsan da Doğanın enerjiyle, yani Güneşle çalışan varlıktır. Başka bir deyişle, insan doğadan aldığı Güneş enerjisiyle, doğar, büyür, gelişir. Doğanın fotosentez yoluyla yakaladığı Güneş enerjisini depolar, insanlar da, Güneş enerjisi depolanmış yiyecekleri alarak hayatta kalabilirler.
İnsanlık milyonlarca yıl bu gerçekle yaşamış, bu gerçekle hayatta kalabilmiştir. Ancak bazı odaklar, petrolü kontrol altına alarak, bu yolla bütün insanlığı sömürerek gelişmiş ve insanlığı kontrol altına almıştır. İnsanlığın bu sömürü düzeninden kurtulabilmesinin tek yolu, Güneş Uygarlığını geliştirmesine bağlıdır.
ANADOLU GÜNEŞ UYGARLIKLARI
Güneş Uygarlığı doğaldır, Doğanın ve insan yaşam enerjisine en uygun yaşam biçimidir. İnsanlık Güneşi keşfettikçe, Güneşe uygun üretimler, yaşam alanları, kentler, mimariler geliştirdikçe Güneş Uygarlığı da gelişecektir.
Dünyada birçok Güneş Uygarlığı gelişmiştir. Bunların arasında en bilinenleri Mısır, Aztek, İnka vb. uygarlıklardır. Ancak nedense, “Anadolu Güneş Uygarlıklarından” bahsedilmez. Ancak şurası bir gerçektir ki, Anadoluda birçok Uygarlık kurulmuştur ve bunların ortak özellikleri, Güneş Uygarlığı olmasıdır.
Bunların arasında en ünlüleri, Hattı ve Hitit Güneş uygarlıklarıdır. Bu uygarlıkların sahip olduğu Güneş kültürleri, zamanla gelişmiş, daha sonra gelişen diğer uygarlıkların temelini oluşturmuştur. Başka bir deyişle, Anadolu, hem Güneş Kültürünün ve bu kültüre bağlı Güneş Uygarlıklarının dünyada en çok geliştiği bir bölgedir.
Sakalar antik dönemde Anadoluya gelip yerleşen ilk Türk kavimleridir. Tarih boyunca başka Türk kavimleri de gelmiş ve Anadolu uygarlıklarının gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. Tarih boyunca Anadoluya gelen kavimler, Anadolu yerli halkı ile karışmış, Anadolu Güneş kültürlerini benimsemiş ve çağın en ileri uygarlıklarını kurmuşlardır.
Bu nedenle Anadolu, hem Güneş Kültürünün, hem de Güneş Uygarlıklarının, (yaklaşık 12 bin yıl boyunca) en çok geliştiği Bölge olmuştur.
Bugün dünya yeni bir Güneş Uygarlığına doğru giderken, insanlığın yararlanabileceği en önemli kaynaklar, Anadolu Güneş Uygarlıkları ve bu uygarlıkların bıraktığı dünyanın en gelişmiş Güneş kültürüdür.
İnsanlık, Güneş Uygarlığı ile, daha huzurlu, daha güzel, daha doğal bir yasama nihayet kavuşacaktır.
Doç.Dr.Çetin Göksu
Tel: 0505 406 69 92
Genel Dağıtım:Barış Kitabevi
Zafer Çarşısı No: 10-11 Yenişehir-Ankara
Tel: 0312 435 29 69
e-mail.cetingog@gmail.com
ankarabariskitabevi@hotmail.com
www.n11.com/magaza/merkezakademi
www.nadirkitap.com/baris-kitabevi
www.trendyol.com/magaza/baris-kitabevi