Çankırı’nın en huzurlu ve güvenli ilçesi hangisi?

çankırı 1

Sektörmedya:

Çankırı’nın en  ilçeleri, mutluluk endeksi adı verilen bir ölçüte göre belirlenmektedir. Mutluluk endeksi, ilçelerin sosyo-ekonomik, kültürel, çevresel ve yaşam kalitesi gibi faktörleri dikkate alarak hesaplanmaktadır.

Peki, Çankırı’nın en huzurlu ve güvenli ilçesi hangisi? İşte cevabı…

Çankırı

Çankırı, İç Anadolu Bölgesi’nde yer alır ve kuzeydeki bazı ilçeleri Karadeniz Bölgesi’ne dahildir. Çankırı’nın komşu illeri şunlardır: kuzeyde Karabük ve Kastamonu, doğuda Çorum, güneydoğuda Kırıkkale, güneyde Ankara ve batıda Bolu.

Çankırı’nın nüfusu 2020 yılı sonunda 192.428 kişidir. Bu nüfusun %73,8’i kentlerde ikamet etmektedir. Çankırı’nın yüzölçümü 7.542 km2’dir ve ildeki kişi başına düşen alan km2’de 26 kişidir.(Merkez ilçede bu sayı 160 kişidir) Çankırı’nın nüfusu yıllık olarak %1,72 oranında azalmıştır. Çankırı’nın deniz seviyesinden yüksekliği 730 m’dir.

TÜİK’in 2020 yılı verilerine göre Çankırı’da merkez ilçe dahil olmak üzere 12 ilçe, 15 belediye, 96 mahalle ve 371 köy bulunmaktadır.

Çakırının Nüfusu

Çankırı’nın toplam nüfusu 195.766 kişidir ve bunların %74,98’i kentlerde oturmaktadır (2022 yılı sonu itibarıyla). İlin alanı 7.542 km2’dir ve her km2’ye ortalama 26 kişi düşmektedir (Merkez ilçede bu sayı 165’tir). İlin nüfusu bir yıl içinde %0,38 oranında azalma göstermiştir. En fazla nüfus artışı Eldivan ilçesinde (%3,06), en fazla nüfus azalışı ise Atkaracalar ilçesinde (%-8,57) gerçekleşmiştir.

TÜİK’in 6 Şubat 2023 tarihli verilerine göre Çankırı ilinde merkez ilçe dahil olmak üzere 12 ilçe, 15 belediye, 96 mahalle ve 371 köy bulunmaktadır.

 Çankırı turizmi

Dağcılık ve Kış Turizmi: Ilgaz Dağı, İç Anadolu ile Karadeniz arasındaki geçiş bölgesinde 1088 hektarlık önemli bir alana sahiptir. Bu alan, seyahat, araştırma, yürüyüş, dağcılık, piknik, kış sporları gibi çeşitli etkinlikler için uygun bir ortam sunmaktadır. Ilgaz Dağı’nın 1800 m yükseklikteki Doruk Mevkii, doğal güzelliği, vahşi yaşamı ve kış sporları imkanlarıyla turistlerin dikkatini çekmektedir. Bakanlar Kurulu kararıyla, Ilgaz Dağı’ndaki Doruk Mevkii’nin de içinde bulunduğu bir bölge “kış sporları turizm merkezi” olarak ilan edilmiştir. Bunun yanı sıra T.C. Çankırı İl Hükûmeti, Kadınçayırı bölgesinde “Yıldıztepe Dağ Sporları ve Turizm Merkezi Projesi” ni hayata geçirmek için çalışmalar yapmıştır. 1 Eylül 2005 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2005/9280 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Çankırı-Ilgaz-Kadınçayırı-Yıldıztepe bölgesi “turizm merkezi” olarak belirlenmiştir.[38]

Kuş Gözlemi: Ilgaz Dağları, sakallı akbaba (2 çift görülmüştür), kızıl akbaba ve küçük kartal (5 çift görülmüştür) gibi kuş türlerinin yaşadığı önemli kuş alanlarından biridir. (Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2007).

Tarihi ve Kültür Turizmi:

İlde Roma ve Bizans Dönemleri’ne ait 230 adet kültür varlığı bulunmaktadır. Bu kültür varlıkları arasında merkez ilçede yer alanlar şunlardır: Çorakyerler Miyosen Çökelleri (Miyosen Dönemi’ne ait fosillerin bulunduğu bir alan), Garnizon Şehitliği (Şehit askerlerin anısına yapılmış bir anıt), Alaçat Köyü Kültepe Antik Yerleşimi ve Nekropol Alanı (Eski bir yerleşim yeri ve mezarlık), Balıbağ Köyü Sarıiçi Mevkii (Eski bir yerleşim yeri), Güvey Tepesi Höyüğü (Eski bir yerleşim yeri), Kentsel Sit Alanı (Tarihi dokusu korunan bir şehir alanı), Ünür Köyü Höyüğü ve Nekropol Alanı (Eski bir yerleşim yeri ve mezarlık), İnandıktepe Höyüğü ve Antik Yerleşimi (Eski bir yerleşim yeri).

Çerkeş ilçesinde bulunan kültür varlıkları şunlardır: Yoncalı Köyü Höyüktepe Yamaç Yerleşmesi (Eski bir yerleşim yeri), Yakuplar Köyü Kaya Mezarları (Kayalara oyulmuş mezarlar), Meydan Köyü çevresindeki antik yerleşim (Eski bir yerleşim yeri), Eldivan’daki Eldivan Höyüğü (Eski bir yerleşim yeri), Ilgaz’daki Cendere Köyü Salman Höyük, Bölüktepe Höyük ve Tümülsülü (Eski bir yerleşim yeri ve mezarlık), İnköy Kaya Mezarları (Kayalara oyulmuş mezarlar), Kurmalar Köyü Yerleşimi (Eski bir yerleşim yeri).

Kuşunlu ilçesindeki kültür varlığı şudur: Yedi Kapılar Kaya Mezarları (Kayalara oyulmuş mezarlar).

Orta ilçesindeki kültür varlıkları şunlardır: Asmaca Yerleşimi ve Nekropol Alanı (Eski bir yerleşim yeri ve mezarlık), Ağılar Gölet Mevkii Yerleşim Alanı (Eski bir yerleşim yeri), Sekmenin ve Ağaçini Kaya Yerleşimi, Höyük ve Nekropol Alanı

Coğrafi konumu

Çankırı, Orta Anadolu’nun kuzeyinde, Kızılırmak ile Batı Karadeniz ana havzalarının arasında, 40° 30’ ve 41º kuzey enlemleri ile 32° 30’ ve 34º doğu boylamları arasında yer alan bir ildir. Batıda Bolu, kuzeybatıda Karabük, kuzeyde Kastamonu, doğuda Çorum ve güneyde Ankara ile Kırıkkale ile komşudur. Deniz seviyesinden 730 metre yükseklikte olan Çankırı, Türkiye’nin %0,94’lük bölümünü kaplayan 7.388 km²’lik bir alana sahiptir.

Yazınızın başında Çankırı ismini belirtmek daha açık olacaktır. Ayrıca yer alan ifadesini iki kez tekrarlamamak için ikinci cümlede yer alan bir ildir şeklinde değiştirdim. Km² biriminin küçük harfle yazılması daha uygun olur. Son cümlede olup bağlacını kullanmak yerine olan sıfatını kullanmak daha akıcı bir anlatım sağlar.

İklimi, bitki örtüsü ve yabani hayat

Çankırı, genel olarak İç Anadolu Bölgesinin karakteristik iklimine sahiptir. Kış ayları serin, yaz ayları ılık geçen Merkez, Ilgaz ve Yapraklı ilçeleri ile kışları soğuk, yazları serin olan Çerkeş ilçesi bunun örnekleridir.

Yapraklı ilçesi, ilin en çok yağış alan yeridir. Burada her mevsim yağışlı günler görülür. Güneye doğru ilerledikçe hem iklim hem de bitki örtüsü farklılaşır ve zayıflar. Yapılan araştırmalar, ilin topraklarının 2-3 yüzyıl önce tuzlu bölgeler dışında ormanlarla kaplı olduğunu ortaya koymuştur. Ancak tarım için ormanların bilinçsizce kesilmesi, hayvancılık için ormanların kullanılması, yangınların önlenememesi ve iklim değişimleri nedeniyle ormanların büyük bir kısmı kaybolmuştur.

İldeki ormanların geri kalan kısımları ise Ilgaz ilçesinin yanı sıra Elaman, Eğirova, Ovacık, Düvenlik, Ilısılık, Yapraklı, Sarıkaya, Karakaya ve Erikli Dağları ve civarındadır. İlin bitki örtüsünün üst katmanında iğne yapraklı ağaçlar yer alır. Bunlar arasında karaçam, sarıçam, ardıç, meşe, ladin ve köknar gibi orman ağaçları ile ahlat ve kızılcık ağaçları sayılabilir. Bitki örtüsünün alt katmanında ise tahıl, yem ve gıda olarak kullanılan baklagiller ile ayrıkotu, devedikeni ve yumak gibi bitkiler vardır. Ayrıca akarsu kenarlarında söğüt ve kavak ağaçları ile bereketli meyve bahçeleri de görülür.

İlde avlanan en yaygın hayvanlar kurt, tilki, tavşan, keklik ve sincaptır. Yaban domuzu sayısı uzun süre kontrol altına alınmadığı için artmıştır. Ancak son zamanlarda yapılan etkili müdahaleler sayesinde yaban domuzu popülasyonunda azalma olmuştur. Çankırı tuz fabrikası da ilin önemli bir kaynağıdır.

Toprak yapısı ve sanayisi

Çankırı toprakları, çoğunlukla erozyona uğramış çıplak dağlardan oluşur. Bu nedenle tarım için uygun değildir ve sadece hayvancılıkta kullanılır. Çankırı’da beş çeşit toprak vardır: alüvyal, kolüvyal, kestane renkli, kahverengi orman ve kireçsiz kahverengi orman. Çankırı, sanayi alanında gelişen iller arasındadır. Un, yem ve askeri malzeme fabrikalarının yanı sıra 2 bin kişilik modern bir lastik fabrikası da burada bulunur.

ÇANKIRI İLÇELERİ

Çankırı, 12 ilçeye sahip olan ve her birinde tarihi ve doğal güzellikler bulunan bir şehirdir. Bu ilçeler şunlardır:

  • Atkaracalar:  Atkaracalar ilçesi, adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre 2655 kişilik bir nüfusa sahiptir. İlçe merkezi, 1880 yılından beri bu isimle bilinmektedir. Tarihi süreçte belde statüsünden ilçe statüsüne yükseltilmiş ve Çankırı iline bağlanmıştır. İlçe belediyesi ise 1927 yılında kurulmuştur.İlçenin tarihi önemini artıran unsurlardan biri de, ilçe merkezine yakın olan Dumanlı Dağı’nın eteklerindeki Hoşislamlar mevkiinde bulunan Hamza Sultan’ın türbesidir. Ayrıca merkez camiindeki türbelerde yatan müritleri de ilçenin tarihine katkıda bulunmuşlardır. İlçe, Çankırı’ya 105 km uzaklıktadır. Batısında Çerkeş; kuzeyinde Melan Çayı, Kocadağ ve Çerkeş ilçesi; güneyinde Dumanlı dağı ve Orta; doğusunda da Kurşunlu ilçeleri ile komşudur. İlçede yaşayan insanların geçim kaynakları arasında tarım ve hayvancılık ön plandadır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yanında, kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kümes hayvancılığı da yapılır. Tarım alanında ise arpa, buğday ve fiğ ekimi ile ziraat müdürlüğünün desteklediği seracılık faaliyetleri görülür.
  • Bayramören:  Bayramören, Çankırı iline bağlı bir ilçedir. 1972 yılında belediye, 1991 yılında ise ilçe olmuştur. İlçede 27 köy ve 3 mahalle vardır. 2021 yılında yapılan nüfus sayımına göre ilçe merkezinin nüfusu 476 kişi ile Türkiye’nin en az nüfuslu ilçe merkezidir. İlçenin toplam nüfusu ise 2459 kişi ile Türkiye’nin en az nüfuslu ilçelerinden biridir.[4]İlçe, Çankırı’nın kuzeybatı köşesinde yer alır. Kuzeyinde Kastamonu’nun Araç ilçesi, batısında Çerkeş ve Karabük’ün Ovacık ilçeleri, güneyinde Atkaracalar ve Kurşunlu, doğusunda da yine Kurşunlu ilçesi ile komşudur. İlçenin yüzölçümü 265 km²’dir.

    İlçenin coğrafi yapısı ve iş imkanları kısıtlı olduğu için çok fazla göç vermektedir. Özellikle İstanbul ve Ankara’ya giden göçmenlerin sayısı çoktur. İlçede yaşayanların çoğu emekli veya çiftçi ve hayvancıdır. İlçenin tarihi ve doğal güzellikleri de küçük bir ilçe olmasına rağmen dikkat çekicidir.

    İlçede her yıl Pre-Paragliding World Cup Çankırı (Bayramören) & Türkiye Şampiyonası 1. Ayağı düzenlenmektedir. Bu etkinlik çevre illerden çok ilgi görmektedir. Ayrıca 2015 yılında Dünya Yamaç Paraşütü Şampiyonası da ilçede gerçekleştirilmiştir. Bayramören ilçesi, Çankırı’ya 105 km, Kurşunlu’ya ise 17 km uzaklıktadır.

  • Çerkeş: Çerkeş, Çankırı iline bağlı bir ilçe ve Ulusu Çayı’nın güneyinde kurulmuş bir kasabadır. İlçenin yüzölçümü 990 km²’dir ve kuzeyde Ovacık, kuzeydoğuda Bayramören, doğuda Atkaracalar, güneydoğuda Orta, batıda Gerede, Eskipazar ve güneyde Kızılcahamam ilçeleriyle komşudur.İlçenin merkezi, deniz seviyesinden 1140 metre yükseklikte ve 40° 48’ Kuzey enlemi ile 32° 53’ Doğu boylamının kesiştiği yerdedir. İlçenin en yüksek noktaları, güneyde Işık Dağı (2015 m), güneydoğuda Dumanlı Dağı, güneybatıda Karataş ve Kütüklü Dağları (1875 m), kuzeyde Çal Yaylası (1432 m), kuzeydoğuda Derviş Tepe ve Kocadağ (1760 m)’dır.

    İlçenin merkezinden Zonguldak-Ankara demiryolu geçer. Ayrıca ilçenin kuzeyinden İstanbul-Samsun devlet karayolu ve güneyden Işık Dağı geçidinden (1711 m) geçerek Kızılcahamam’da Ankara-İstanbul devlet karayoluna bağlanan il yolu, ilçenin ulaşımını sağlayan ana yollardır.

    Çerkeş ilçesi Çankırı’ya 85 km, Ankara’ya 128 km uzaklıktadır. Çerkeş, Çankırı’nın en büyük ikinci ilçesidir ve 1860 yılında ilçe olmuştur. Osmanlı döneminde önemli bir yerleşim yeri olan Çerkeş’te hanlar, hamamlar, okullar, medreseler, köprüler gibi eserler bulunmaktadır. Ancak bu eserlerin çoğu 1902 ve 1944 yıllarında yaşanan depremlerde yıkılmıştır.

    İlçe halkı tarım ve hayvancılıkla geçinmektedir. Ayrıca ilçede Aytaç Et Entegre Tesisleri, OSB ve diğer fabrikalar bulunmaktadır. İlçe kiraz üretiminde de önemli bir yere sahiptir.

  • Eldivan: Eldivan ilçesinin adı, kuzeyindeki Dümelli ovası ve Yanlar deresi arasında bulunan bir dağdan gelmektedir. Bu dağ, Türklerin Anadolu’ya yerleştikleri 1071 yılından sonra bir toplanma noktası olmuş ve Er divanı olarak anılmıştır. Zamanla bu isim Eldivan şeklini almıştır. Eldivan, 1958 yılında ilçe olmuş ve Çankırı’ya 18 kilometre mesafede, güneybatıda kalmıştır. İlçenin komşuları kuzeyde Korgun, doğuda Çankırı, güneyde Ankara ve batıda Şabanözü ilçeleridir. İlçenin yüzölçümü 341 km2’dir ve halkın geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Ayrıca ilçede bentonit madeni ocakları da bulunmaktadır. Eldivan ilçesi, orta Anadolu’nun kara iklimine sahip bir yerdir.Çankırı’ya olan uzaklığı 18 km, yüksekliği 1167 metre, alanı 1450 km²’dir. Nüfus yoğunluğu 134 kişi/km²’dir. İlçenin güneyindeki İldivan Dağı 1857 m yüksekliğindedir ve bölgenin en büyük yaylasıdır. İlçe merkezi çevreye göre alçakta olduğu için kışları soğuk hava kütleleri burada toplanır ve kış şartlarını zorlaştırır. İlçeye bağlı 16 köy bulunmaktadır. Bunların arasında Sarayköy, Seydiköy, Çiftlik, Gölez, Gölezkayı gibi köyler vardır. İlçe kiraz yetiştiriciliği konusunda önemli bir potansiyele sahiptir.
  • Ilgaz: Ilgaz, 1888 yılında belediye statüsü kazanan, Osmanlı döneminde Çankırı’ya bağlı bir nahiye olan bir ilçedir. Eski adı Koçhisar olan bu ilçe, nüfusunun bir kısmını göçe vermiştir. Ilgaz’ın sınırları içinde Kastamonu’nun kuzey ve doğu, Çankırı’nın güney, Yapraklı, Korgun ve Kurşunlu ilçelerinin ise batı yönünde yer alır. Ilgaz’ın yüzölçümü 784 km2 olup, Çankırı’ya uzaklığı 51 km’dir.Ilgaz Dağları, Batı Karadeniz’in en yüksek dağ silsilesidir. Kastamonu-Çankırı karayolunun 1.775 m yükseklikte geçtiği Ilgaz Dağı, doğu-batı yönlü 50 km uzunluğunda bir dağ kümesi oluşturur. Dağın en yüksek noktası Büyükhacet tepesi 2587 m, ikinci yüksek noktası Küçükhacet tepesi ise 2546 m’dir. Ilgaz Dağı, çeşitli bitki türlerinin oluşturduğu muhteşem doğal güzelliklere ev sahipliği yapar. Ankara-Çankırı-Kastamonu Devlet Karayolu ile Ankara’ya 200 km, Ilgaz ilçesine ise 25 km mesafededir.
    • Ilgaz Dağları, altı ay boyunca karla kaplı kaldığı için kış sporları yapmaya elverişlidir. Ilgaz Dağı, kış turizmi ve sporları açısından son zamanlarda gelişme göstermiştir. Bölgede yapılan otel ve tesisler, konaklama imkânlarının yanı sıra kayak severler için mekanik tesisler ve pistler sunmaktadır. Özellikle Ankara başta olmak üzere yakın illerden gelen ziyaretçilere hizmet vermektedir.
    • Kızılırmak: Kızılırmak, Çankırı’nın güneydoğusundaki bir ilçedir. Kalecik, Osmanlı zamanında Çankırı’ya bağlıyken, Kızılırmak bu ilçenin bir nahiyesiydi. İlçenin eski adı “İnallu Banu” iken, daha sonra Hüseyinli olarak değiştirilmiştir. 1985 yılında belediye, 1987 yılında da ilçe statüsü kazanmıştır. İlçenin yüzölçümü 434 km2’dir ve çevresinde Çorum’un Bayat ve Sungurlu ilçeleri, Kırıkkale’nin Sulakyurt ilçesi ve Çankırı’nın merkez ilçesi bulunmaktadır. Kızılırmak ilçesinin Çankırı’ya uzaklığı 55 kilometre, Ankara’ya uzaklığı ise 145 kilometredir. İlçede tarım ve hayvancılık önemli bir gelir kaynağıdır. İlçede sulu tarım yapılan alanların çoğunda çeltik yetiştirilmektedir. Şeker pancarı da ilçede önemli bir üründür. İlçe, kavun üretiminde de tanınmaktadır. Ağustos-Eylül aylarında ilçe merkezinde kavun pazarı açılmaktadır.
    • Korgun: Hititler MÖ 13. yüzyıldan itibaren Korgun ve çevresine yerleşmişlerdir. Romalılar ise MÖ 64’te bölgeyi ele geçirmişler ve on birinci yüzyıla kadar hükmetmişlerdir. Bugün, ilçenin Alpsarı ve Ildızım Köyleri civarında Romalılara ait mezarlık alanları bulunmaktadır.Malazgirt zaferiyle birlikte 1071 yılında bölge Türklerin yönetimine girmiştir. Osmanlı Devleti de Yıldırım Beyazıt zamanında bölgeyi kontrol altına almıştır. Bölge daha önce de 1309 yılından itibaren Çandaroğulları ve İsfendiyaroğulları Beyliği’nin egemenliğinde kalmıştır.

      Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda bölge halkı kahramanca mücadele etmiştir. 1925 yılında Atatürk, Şapka İnkılâbı için Korgun’dan Kastamonu’ya gitmiştir.Korgun, Oğuzların Kargın boyu tarafından isimlendirilmiştir.

    • Kurşunlu: Kurşunlu, Çankırı iline bağlı bir ilçedir. İlçenin kuzeyinde Bayramören ve Kastamonu, doğusunda Ilgaz ve Korgun, güneyinde Şabanözü ve Orta, batısında Orta, Atkaracalar ve Bayramören ilçeleri yer alır. Kurşunlu ilçe merkezi on mahalleden oluşur. Ayrıca ilçeye bağlı beş belde vardır. İlçe merkezi Çankırı’ya 83 kilometre uzaklıktadır. Kurşunlu, 1944 yılında ilçe statüsü kazanmıştır. Daha önce Ilgaz ilçesine bağlı bir bucak olan Kurşunlu’nun ilk kuruluşu Bizanslılar tarafından yapılan bir kale içindedir. Kale bugün de “Andinata Kalesi” olarak bilinmektedir. Kalede ibadet eden köylülerden oluşan küçük bir köy olan Kurşunlu, Türk Boylarından “Comartlar” ve “Yazır” Boylarının gelmesiyle gelişmiştir. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesine göre Kurşunlu 17. yüzyıla kadar pek tanınmayan bir yerleşim yeriydi. Kurşunlu, Ören, Comartlar, Aharcık, Ömer, Sülüklü ve Ebceler Köylerinin birleşmesiyle bugünkü halini almıştır.Kurşunlu halkı Milli Kurtuluş Savaşı’nda da önemli rol oynamıştır. Aznavur çetesine karşı Çerkeş’te savaşan Milli kuvvetlere katılmışlardır. Ayrıca Rafet Paşa’nın ordusuyla Yozgat’taki çapanoğlu isyanını bastırmaya giden Kurşunlu’lular bu uğurda çok sayıda şehit vermişlerdir.
    • Orta: Orta, Çankırı’nın bir ilçesidir ve il merkezine 63 km mesafededir. Orta ilçesinde 1 belde ve 25 köy vardır. Ayrıca ilçe merkezinde 4 mahalle bulunmaktadır. Orta ilçesinin kuzeyinde Çerkeş, Atkaracalar ve Kurşunlu ilçeleri, doğusunda Kurşunlu ve Şabanözü ilçeleri, güneyinde Şabanözü ve Ankara, batısında ise Çerkeş ve Ankara yer almaktadır. İlçenin Çankırı’ya uzaklığı 70 kilometredir. İlçe halkı tarım ve hayvancılıkla geçinmektedir. Orta ilçesinin ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, M.Ö.3000’li yıllara dayandığı tahmin edilmektedir. Hititler, Patlakonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Danişmentliler, Türkmenler ve Osmanlılar gibi çeşitli medeniyetlerin bölgede hüküm sürdüğü bilinmektedir. İlçede yapılan kazılarda Hitit çağına ait küp mezarlar ve yapı taşları bulunmuştur. Bunlar Çankırı Müzesi’nde sergilenmektedir. Ayrıca su kanalları, insan iskeletleri, mezarlar, ev temelleri, ören şehri, yıkık harabeler ve kartal kaya kalesi gibi yerler de ilçenin ve çevresinin çok eski bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. İlçeye bağlı köylerin adlarından bazıları Kayı, Dodurga, Bayındır, Yuva, Büğdüz ve Salur gibi Oğuz Türkleri’nin boy isimleridir. Bu da Türk boylarının buralara yerleştiklerinin kanıtıdır. İlçenin eski adı Karî Pazarı’dır (okuyanların toplandığı yer). Halk arasında Karapazar olarak da bilinir. Eski tapu kayıtlarında ve şer’î mahkeme ilamlarında “Kari Pazar Naibine” diye yazılır. Kar’î okuyan, inceleyen, Kur’an-ı Kerimi kaidesine göre okumasını bilen kişi anlamına gelir. Karipazar ise Kur’an okuyanların toplantı yeri demektir. Şimdiki İmam Hatip Lisesinin doğusunda bir medrese ve cami vardı. Burada Arapça, Farsça, Kur’an-ı Kerim ve dini ilimler öğretilirdi. Burada hala bir türbe (Osman Dede Türbesi) ve türbenin yanında caminin ve medresenin temelleri görülebilir. (Caminin temeli bulunup aynı konuma tekrar Osman Dede Camii yapılmıştır). Daha sonra İlçenin ismi Ortaköy olarak değiştirilmiştir. 19.06.1957 tarih ve 7033 sayılı Kanunla İlçe olmasına karar verilmiş ve 01.04.1959 tarihinde İlçe olmuştur. Bu isim İlçe Merkezinin diğer köy ve kasabalara ortalama bir uzaklıkta olmasından dolayı verilmiştir. İlçeye bağlı 5 Belde, 22 Köy ve 19 Mahalle vardır.
    • Şabanözü:Şabanözü, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir ilçedir. İlk olarak MÖ 217 -117 yılları arasında Paflagonyalılar tarafından kurulan ilçe, daha sonra Kaşkalar, Hititler, Makedonyalılar, Galatlar, Romalılar ve Bizanslıların egemenliğine girmiştir.

      1071 yılında Malazgirt zaferi ile Türklerin Anadolu’ya girişi ile birlikte, Karatekin Bey’in komutasındaki Türk ordusu Çankırı bölgesini fethetmiş ve Danişmentlilerin topraklarına katmıştır. Bu dönemden sonra Şabanözü, Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları ve İsfendiyaroğulları gibi Anadolu beyliklerinin yönetimine geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemli bir yer tutan Şabanözü, Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçası olmuştur.

      Şabanözü 1944 yılında ilçe statüsü kazanmıştır. O zamanlar Orta ilçesi kendisine bağlı bir bucak iken, 1959 yılında Orta ilçe olunca, Şabanözü’nde 26 köy kalmıştır. 1970’li yıllarda bazı köyler Ankara ili Çubuk ilçesine bağlanmıştır. Günümüzde Şabanözü’nün 19 köyü vardır. İlçe İç Anadolu Bölgesi’nde, Orta Kızılırmak havzasında, Aydos-Eldivan Dağları arasında yer alır. Sanı Deresi Vadisi’nde kurulan ilçe, Müsellim, Taşlıtepe, Sarımsakçı, Evliya Tepeleri ile çevrilidir. Güneyinde geniş bir ova bulunan ilçenin kuzeyinde Kurşunlu, batısında Orta, Çubuk ve Kalecik, doğusunda Çankırı Merkez ve Eldivan ilçeleri ile sınır komşusudur.

      İlçe Köroğlu Dağları’nın güneyinde kaldığı için Karadeniz’in etkisinden uzaktır. Bu yüzden iklimi karasal özellikler gösterir. Kışları soğuk ve kar yağışlı olan ilçede yazlar sıcak ve kuraktır. İlkbahar mevsimi kısadır ve yaz mevsimine hızla geçilir. İlçede yazın sıcaklık 36 derece ile 28 derece arasında değişirken, kışın 7 derece ile 11 derece arasındadır. Yıllık yağış miktarı 591 mm^3’tür. Yaz ve kış aylarında dağ ve vadi meltemleri yaygındır. Şiddetli rüzgarlar nadiren görülür.

    • Yapraklı: Yapraklı, 1955’te belediye, 1958’de ilçe oldu. Çankırı Merkez’e bağlıydı. 2013’te üç köyü mahalle olarak katıldı. Çankırı’ya 32 km uzaklıktadır. Tarım ve hayvancılık yaparlar.

      Yapraklı Dağı’nın yanında kurulmuştur. İklimi Orta Anadolu ile Karadeniz arasındadır. Yapraklı Büyük Yaylası ve Küçük Yaylası çok güzeldir. Ormanları, şifalı suları, göleti vardır. Acıçay ilçenin en büyük nehridir.

      Yapraklı’da Yaren kültürü yaşatılır. Ahi Evran’ın izinden giderler. Yarenler birlikte eğlenirler, sohbet ederler. Bu yazının yeniden yazımıdır. Anlamını değiştirmedim.

    • Çankırı (merkez): Bu ilçede, tarihi bir yapı olan ve Selçuklu döneminden kalma olan Çankırı Kalesini, tarihi bir yapı olan ve Osmanlı döneminden kalma olan Sultan Süleyman Camiini, kültürel bir değer olan ve Çankırı’nın tarihini, kültürünü ve doğasını anlatan Çankırı Müzesini, tarihi bir yapı olan ve 19. yüzyılda inşa edilen Saat Kulesini görebilirsiniz. Ayrıca, doğal bir güzellik olan ve içinde piknik yapabileceğiniz veya yürüyüş yapabileceğiniz Karaören Göletini, doğal bir oluşum olan ve içinde kaya mezarları bulunan Peri Bacalarını ve doğal bir güzellik olan ve içinde balık tutabileceğiniz veya kamp yapabileceğiniz Alpsarı Göleti Rekreasyon Alanını da ziyaret edebilirsiniz.

     Çankırı’nın hangi ilçesinin en huzurlu ve güvenli olduğu konusunda net bir yanıt vermek zor. Bu sorunun cevabı, kullanılan ölçütler ve kaynaklara göre değişiklik gösterebilir. Çankırı’nın en küçük ve sakinliği ile asayiş olaylarının en az görüldüğü ilçenin Bayramören olduğunu görürüz. Huzur ise daha kapsamlı ve kişisel bir kavramdır. Huzur, insanın hayat standardı, sosyal ilişkileri, ekonomik durumu, kültürel etkinlikleri, doğal güzellikleri gibi birçok unsura bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bu yüzden, Çankırı’nın en huzurlu ilçesi kategorisi her birey için değişiklik gösterebilir.

    KAYNAK: MEHMET PAMUK

  • https://www.sarigolgundem.com/cankirinin-en-huzurlu-ve-guvenli-ilcesi-hangisi

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *


Hakkımızda

Hayat çok uzun gibi gözükse de, uzun değil kısadır. Yaşam tecrübelerle olgunlaşır. Ülkemizin milli ve manevi değerlerine sahip çıkmak görevimiz olmalıdır. Ulusal milli birliğimize sahip çıkmalıyız. Bir toplumda dil, din, milli ve manevi değerler kaybolursa, o toplum dağılmaya ve yıkılıp yok olmaya mahkûm olur.


İLETİŞİM

BİZİ İSTEDİĞİNİZ ZAMAN ARAYIN