*Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun! Yaşasın Cumhuriyet!*

TÜMER DİYOR Kİ:

*Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!*

Bugün, bağımsızlık mücadelesinin zaferle taçlandığı, milletimizin hürriyet ve eşitlik yolunda attığı en büyük adım olan Cumhuriyet’in 102. yılını kutlamanın gururunu yaşıyoruz!

Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil; özgürlüğün, eşitliğin, çağdaşlığın ve halkın iradesinin sembolüdür. Bu kutlu gün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde, milletimizin azim ve kararlılığıyla kazanılmış bir zaferin anıtıdır.

Bugün bizlere düşen görev, bu eşsiz mirası korumak, yüceltmek ve gelecek nesillere daha güçlü bir şekilde aktarmaktır. Cumhuriyetimizin ışığı, sonsuza kadar yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyet’i bizlere armağan eden tüm kahramanlarımızı sonsuz minnet, rahmet ve saygıyla anıyoruz.

*Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun! Yaşasın Cumhuriyet!*

*Yeni Bir Dünya*

Karanlık çökmüştü ufuklara,
Sessizdi Anadolu’nun dağları, taşları.
Bir kıvılcım yandı, bir ışık doğdu,
Cumhuriyet, umudun ilk adımları.

Kırık bir dal gibiydi milletin hali,
Ama kökler sağlamdı, unutulmadı.
Bir önder çıktı, bir millet kalktı,
Zincirler kırıldı, tarih yazıldı.

Cumhuriyet, bir filiz gibi yeşerdi,
Özgürlük dallarıyla göğe yükseldi.
Toprağın şarkısı, halkın sevdası,
Her nefeste duyuldu bağımsızlık rüyası.

Artık karanlık yok, korku yok,
Aydınlık bir geleceğe açıldı yol.
Cumhuriyet, milletin kalbinde bir çınar,
Her yaprağı umut, her kökü karar.

Ey gençlik, o çınarı sen koru,
Cumhuriyet, seninle büyür, seninle durur.
Her 29 Ekim, yeniden doğarız,
Cumhuriyetle biz sonsuza varırız.

Cumhuriyet, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun en güçlü nişanesidir. O, bağımsızlık uğruna can veren kahramanların kanıyla sulanmış bir toprakta filizlenen özgürlüğün adıdır. Cumhuriyet; eşitliğin, adaletin ve hürriyetin simgesidir. Bu büyük emaneti bize bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ne diyordu: *“Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak olan sizlersiniz.”*

Bu söz, her Türk gencinin kalbine kazınması gereken bir vasiyet, bir sorumluluktur. Cumhuriyet; sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda onurla taşınması gereken bir mirastır. Onu yaşatmak; fikirleriyle, değerleriyle ve getirdiği kazanımlarla geleceğe taşımak demektir.

Ey Türk Gençliği!
Cumhuriyet, senin elinde büyüyecek bir çınardır. Onu korumak, onun gölgesinde nice nesillerin huzur ve refah içinde yaşamasını sağlamak senin görevin, senin kutsal ödevindir. Geçmişte nasıl ki bu topraklar bağımsızlık uğruna mücadele edenlerin dualarıyla ve kararlılığıyla kurtulduysa, bugün de Cumhuriyet aynı inançla ve cesaretle korunmalıdır.

Cumhuriyet’in ışığı, adil bir toplumun, özgür bireylerin ve çağdaş bir geleceğin yolunu aydınlatır. Bu ışığı söndürmek isteyenlere karşı durmak, o ışığı daha da parlatmak senin sorumluluğun dur. Çünkü bu topraklarda özgürce nefes alıyorsak, bu Cumhuriyet’in sayesinde; eğer özgürce düşünebiliyorsak, bu Atatürk’ün bize emanet ettiği fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerin eseridir.

Unutma ki, bu emanete sahip çıkmak yalnız bugünü değil, yarınları da kurtaracaktır. Cumhuriyet seni çağırıyor, onun sesi tarih boyunca yankılanacak:
*“Ey Türk gençliği! Cumhuriyeti yaşat, koru ve daima ileriye taşı!”*